Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçlarında Etkin Pişmanlık
- Kirgil Celik
- 22 Oca 2023
- 6 dakikada okunur
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre her suç için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına imkan yoktur. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ilişkin etkin pişmanlık hükümlerinin tatbiki ve zamanı TCK’nın 192. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre;
1.) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verebilir. Verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
2.) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
3.) Bu suçlar haber alındıktan sonra ise gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilecektir.
4.) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmî makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
Uygulamada en çok karşılaşılan TCK m.192/3’tür. TCK m.192/1,2,4 açısından etkin pişmanlık müessesesinin tatbiki için suçların resmi makamlar tarafından haber alınmaması, yani ilgili soruşturmanın başlamaması gerektiğini tekrar vurguluyoruz.

Resmi Makamlar Tarafından Haber Alınmadan Önce Gösterilen Etkin Pişmanlık İradesi (TCK m.192/1)
TCK m.192/1 maddesinden yararlanabilmesi için belli şartların varlığı gerekir. Buna göre;
· Öncelikle failin bu suçlara iştirak etmiş olması,
· Suça iştirak eden kişinin, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri bildirmesi,
· Bildirimin resmi makamlara yapılması,(Cumhuriyet Başsavcılığına, kolluk makamlarına, mahkemelere, valiliklere vs.)
· Failin yaptığı bildirimle suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması, gerekmektedir.
Bu maddeye istinaden cezadan indirim yapılabilmesi için suç ortaklarının yakalanmış ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ele geçirilmiş olması gerekmektedir.
Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Temininde Suç Resmi Makamlar Tarafından Haber Alınmadan Önce Etkin Pişmanlık (TCK m.192/2)
Maddenin ikinci fıkrasında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçlarına ilişkin etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir.
Kanunu’nun 191. Maddesinde düzenlenen suçu işleyen kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini yetkili makamlara bildirmesi ve verilen bilgi ile suçluların yakalanmasını ya da uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması halinde ceza verilmeyecektir.
Maddenin birinci fıkrasında olduğu gibi kişi tarafından bilgi verilmesi yeterli olmayıp suçluların veya uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ele geçirilmesini kolaylaştırması gerekmektedir.
Üst Araması Sırasında Uyuşturucu Ya Da Uyarıcı Maddenin Kolluk Kuvvetlerine Teslimi Halinde Etkin Pişmanlık Hükmü Uygulanabilecek Midir?
“Kolluk görevlilerinin şüphe üzerine durdurduğu şahısların arama kararı olmasa da uyuşturucunun miktarı ve bulunduğu yer itibariyle kaba üst yoklaması ile bulunabileceği anlaşıldığından üst araması yapılacağı sırada üzerinde bulunan uyuşturucu maddeyi teslim eden sanığın eyleminin etkin pişmanlık oluşturmadığı, bu nedenle TCK’nın 192/2. Maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, …” (Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2014/10541E. 2018/5551K.)
Uyuşturucu Madde İmal ve Ticaret ile Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Temini Suçları Haber Alındıktan Sonra Etkin Pişmanlık (TCK m.192/3)
Uygulamada en çok karşılaşılan durum, sanığın eylem yetkili mercii tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunmasıdır. Etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından kendi suçunun ortaya çıkmasına ya da suç ortaklarının yakalanmasına yardım etmiş olması gerekmektedir. “Yakalanması” sözcüğü de, “suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi” olarak kabul edilmelidir. Yoksa suç ortaklarının belirlendiği ama yakalanamadığı durumların aleyhe değerlendirilmesi mümkün değildir.
TCK m.192/3 düzenlemesinden yararlanabilmesi için;
1. Fail 5237 sayılı TCK’nin 188 ve 191. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır.
2. Hizmet ve yardım bizzat şahıs tarafından yapılmalıdır.
3. Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.
4. Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nin 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.
5. Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.
6. Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.
Yukarıdaki şartların varlığı halinde iddia makamı 192/3’te yer alan etkin pişmanlık hükmünün şartlarının gerçekleştiğini tespit etse dahi, kamu davası açmak zorundadır. 192/3’te yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusundaki değerlendirme yetkisi mahkemeye aittir. Her ne kadar iddianamede sanığın lehine ve aleyhine olan delillerin gösterilmesi gerekse de uygulamada bazı cumhuriyet savcılarının soruşturma aşamasındaki etkin pişmanlık taleplerine iddianamede yer vermedikleri görülmektedir.
Yakalama Sonrası Başka Yerlerde Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Bulundurduğunun Söylenmesi Etkin Pişmanlık Kapsamında Değerlendirilebilir Mi ?
Bu soruya verilecek cevap tamamen suçun vasfı ile ilgilidir.
Yargıtay 20. Dairesi 20.03.2017 tarihli, 2016/2996 E., 2017/1762 K. sayılı kararında; hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin istihbari bilgi bulunan sanığın, yakalandığı otel odasında yapılan aramada, beyaz poşet içinden 133,5 gram saf eroinin ele geçirildiğinin, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülke içinde ticareti suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunduğunun anlaşılması karşısında, olay sonrası “sakladığı diğer uyuşturucu maddelerin yerini gösterebileceğine” ilişkin beyanda bulunan sanığın yer göstermesi ile otelin çatı kısmında iç içe üç poşet içerisinde 364 gram saf eroin ele geçirilmesini, sanık yönünden TCK m.192/3 uyarınca “kendi suçunun meydana çıkmasına hizmet ve yardım etme” olarak yorumlamamış ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasını hukuka aykırı bulmuştur.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 21.01.2016 tarihli, 2015/5499 E., 2016/183 K. sayılı kararına göre; “Sanığın evinde ele geçirilen ve kullanma sınırları içinde kalan 19 adet net 4,9 gramdan ibaret ‘alpha-PVT, AB-PINACA, 5F-AKB 48’ içeren hapları satmak üzere temin ettiğini söyleyerek, ikrarı ile TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan, kullanma dışında bir amaç için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi” bozmayı gerektirmektedir.
Özellikle “parkta tanımadığım yüzünü tam olarak göremediğim birisinden” ya da “adını Cem olarak bildiğim soyadını bilmediğim, adresini de bilmediğim birisinden” veya “...Parkının 3. çıkışında bulunan kişilerden” şeklinde verilen ifadelerin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına katkı sağlamadığını belirtmek isteriz.
Uyuşturucu Maddeyi Kullanan Kişinin, Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Temini Suçunda Haber Alınmadan Önce Tedavi İsteğinde Bulunması (m.192/4)
TCK md. 192/4’e göre “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.” Maddenin dördüncü fıkrasında cezayı kaldıran bir etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir.
Ailesinin kişinin uyuşturucu madde kullandığını ve tedavi olmasını istediklerini belirtmesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olmayacaktır.
TCK m.192/4’te düzenlenen etkin pişmanlık hükmünde de, 192/1 ve 192/2’de yer alan düzenlemelere paralel olarak, kişi hakkında cezaya hükmolunamayacağı öngörülmüştür. Buna göre, savcı, 192/4’te yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin şartlarının gerçekleştiğini tespit ederse, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin tedavisi tamamlanıncaya kadar karar vermeyip, tedavi sonuçlandığında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verebilir.
İlk kez bu eylemin işlenmiş olması halinde “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı da verebilir.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçlarında Etkin Pişmanlık Yargıtay Kararları
Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2014/14323, K. 2018/4422
“04.12.2010 tarihli tutanak içeriğine göre sürücülüğünü …’un yaptığı motosiklette sanık ile ……’un hangisinin suça konu esrarı yere attığı tespit edilemediği nazara alınarak; atılı vaziyette ele geçirilen suç konusu esrarın kendisi tarafından atıldığını beyan ederek ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,”
Yargıtay 20. Ceza Dairesi
E. 2015/9811, K. 2018/2371
“06/05/2011 tarihli yakalama tutanağı içeriği karşısında; sanığın aynı tarihli ifadesinde, “peynir diye tabir edilen … maddesi kullandığını ve krizde olduğunu söyledi. Ben de üzerimde bulunan tek kullanımlık eroin maddesini şahsa verdim.” şeklinde beyanda bulunarak suç vasfının ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığı halde, hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA,”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2016/2430, K. 2018/3376
“Hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan soruşturma yapıldığı sırada uyuşturucu madde kullandığını beyan ederek Adli Tıp Kurumu’na sevkini sağladığı ve yapılan tahlilde idrarında THC ve MDMA etken maddesi çıktığı olayda; sanığın, uyuşturucu madde kullandığını belirterek, bu suçtan soruşturma yapılmasını sağlaması ve resmi makamların bilgisinin bulunmadığı aşamada kendi beyanı ile suçunu ortaya çıkarması nedeniyle, hakkında TCK’nın 192/2. maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,”
Yargıtay 10. Ceza Dairesi
E. 2015/1524, K. 2017/6112
“Sanığın ele geçirilen afyon sakızını İran’dan getirdiğini belirterek, ikrarı ile görevlilerin bilgisi olmadığı aşamada ithal suçunun ortaya çıkmasını sağladığı anlaşıldığından, bu suçtan 5237 sayılı TCK’nın 192/1. maddesi uyarınca hakkında cezaya hükmolunamayacağı ancak, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,”



Yorumlar